ben gözyaşlarımla güzelim

img-fahiratakoglugozyasihq-723.jpg

kendime mi acıyayım yoksa sana mı? kime sarılayım? peki, ellerimi kime uzatayım? korku mu dedi biri? neyin korkusu, kaybetmenin mi? hem de  hiç sahip olmamışken… nerede, kim bulmuş ki ben kaybedeyim? varla yok arası araftayım sanki. sıkıştım. bir yanım sende bir yanım kutup yıldızında… sanki hava puslu ya da belki yağmurlu, kar da yağıyor olabilir, güneş de parlıyor olabilir… kimlerin içinde kimsesiz hissetmek… işte benim adı bu. benim adı su. akıp gidiyorum, karışıyorum; istemesem de karışıyorum ona buna. kalamıyorum sakin; lakin ben hep o masum halim. sabah kokusu gibiyim göz yaşlarımla ıslanınca. sabahın o mis gibi ferah kokusu yok mu, işte ağlamak böyle yakışıyor bana. ben gözyaşlarımla güzelim, onları akıttıkça severim. dayanasım yok erken gelme sakın. dayanasım yok. erken gelirsen olmaz, istediğimi verirsin bana. meyveyi dalından olgunlaşmadan almak gibi bir şey bu. bunun ötesi mi? yok ki… ötesi berisi yok ki… olsa öteki berikinden ne farkı olur? olmalı mı? farkı olmalı mı? acı verse de olmalı mı? olmasa üzer mi daha çok, acıtır mı? acımıyor mu ki zaten şimdi? daha mı acı, daha mı gözyaşı? hep acı, hep gözyaşı…

ben seni beni ağlat diye sevdim. çünkü dedim ya ben gözyaşlarımla güzelim…

8 Mart 2012, İstanbul