
ruhun aynası olur mu?
ruhum kelebek, ruhum çocuk, ruhum aşık, ruhum sevgiyle dolu..
bana bakınca beni değil, içimi derinlemesine gören; gözbebeğinde kendim olabildiğim..
ruhuma ayna olup beni bana hatırlatan..
bendeki telaşı bir bakışı ile yatıştıran..
rüzgarımla karıştırdığım içime ferahlık veren..
düğümlerimi bir çırpıda çözen..
hiçbir şeyim olmasın, kollarında günü sonlandırayım.
kimselerin arasında kimsesizken senden başkam olmasın.
kalbim seni görünce, seni duyunca hep bir kuş gibi kanat çırpsın,
sığmasın kafesine, sığamasın..
cümlelerim sana yol olsun, her kelimem sana çıksın.
sensiz yıldızlarımda hayat olmasın, o yıldızların ışıkları sönsün.
sen varken aydınlığım şen olsun, sen yokken aydınlığım kararsın.
sensiz olmanın cezası olsun. sensiz olmak imkanlı olmasın..
imkansızım olma, imkanlı kıl kendini bana.
özleyince daha çok sevmiyorum ki ben seni.
zaten çok seviyorum. dahası nasıl olur hiç bilemiyorum.
sana dair her şey imkanlı gerçi..
imkansızı soramam sana.. tek imkansız sensizlik.
sen olmadığın an ruhum yaprağı dökülmüş gül goncası..
öyle korunmasız, öyle bir başına..
sana teslimiyet demek yaşamak demek
hayata sımsıkı sarılmak demek..
bir yanım hep boşta.. o boşluk senle dolmadıkça
olmuyor, olamıyor..
ne ruhumu görüyorum, ne kendimi hatırlıyorum..
kayboluyorum..
bazen bir çocuk gibi şen, bazen bir yetişkin kılığında mat
ya çok renkli ya da rengi soluk bir kağıt gibiyim..
uçarken rüzgarla ya göz alıyorum, sonra gözlerden ırak kalıyorum
ya da bir köşede öylecene hiçi soluyorum..
ben buna aşk demiyorum, çünkü ben aşk nedir hiç bilmiyorum.
senle yaşamayı beklediğim bir nefeslik an diyorum.
an be an senle aldığım nefesler diyorum..
bir nefes al ki ben senle bir olayım…